Gezerken çalışan insanları anlatmak için kullanılan ve gençlerin ilgi gösterdiği dijital göçebeliğin piyasası oluştu. Bu popülerliği fırsata çevirmek isteyenler, özellikle internet üzerinden sözde dijital göçebelik okulları adı altında danışmanlık hizmeti veriyor. Tam olarak ne yapıldığı bilinmeyen kurslarda kişilere hem çalışıp hem de para kazanmanın yolları anlatılıyor. Birçoğu kendisini danışmanlık firması olarak tanıtıyor. Ancak dijital platformlarda kabaca bir inceleme yaptığımızda, bunların yaşam koçlarından pek de farklı olmadıklarını anlıyoruz. Reklamlarında ise yurt dışına çıkmayı bir tür gezi faaliyeti halinde pazarladıklarını görüyoruz.
Sosyal medyaya yoğun şekilde reklam veren kurslardaki ücretler, ders başına 300 liradan başlayıp paket programlara göre 10 bin lirayı aşabiliyor. Arama motorlarından sosyal medya paylaşımlarına kadar mobil platformları etkin şekilde kullanarak açıkça yurt dışına göç etme propagandası yapılıyor. “Türkiye’de 20 bin lira kazanmak yerine, Almanya veya Hollanda’da 20 bin avroya çalış” şeklindeki paylaşımlar reklamların odak noktasında yer alıyor. Amaç müşteri çekmek olsa da binlerce gencin aklı çeliniyor. Okullardaki derslerde; dijital göçebe olmak için yapılması gerekenler; pasaport çıkarma işlemleri, ülkelerin çalışma koşulları gibi konularda bilgiler veriliyor. İşin ilginç yanı kurslar, internetten kolayca erişilebilen bilgileri ders adı altında sunuyor. Özellikle gençlerin yurt dışına çıkma hayalini fırsata çeviren bu kişilerin tecrübe veya eğitim seviyesini ise bilmiyoruz.
Dijital göçebe danışmanlığı, dersi veya eğitmeni diye bir ünvanı da birkaç yıl öncesine kadar duyduğumuzu hatırlamıyoruz. Kolay para kazanmanın yöntemini bir şekilde bulanlar, danışmanlık adı altında birçok kişinin hayallerinden yüz binlerce lira kazanabiliyor. Çünkü dünyayı gezmek ve fazla ücret almak isteyenlerin özellikle Z kuşağı içindeki sayısı oldukça fazla diyebiliriz. ABD’li Migration Policy Institute’un 2022 raporuna göre, 30 kadar devlet dijital göçebelikle ilgili vize veriyor. Küresel çapta 50 milyona yakın olduğu tahmin edilen dijital göçebeler; özellikle bilgi teknolojileri, yazılım, pazarlama, tasarım, yazarlık ve e-ticaret gibi sektörlerde çalışıyor.
Bu okullar yurt dışında çalışmayı özendirerek, Türkiye’nin eğitimli iş gücünün de ülkeden çıkmasına yol açıyor. Gençlerin aklını çeliyorlar da diyebiliriz. Çünkü yurt dışındaki zorlukları görmezden gelen bir pazarlama anlaşyışı ile müşteri çekiyorlar. Aslında, dizüstü bilgisayarınız ve internetiniz varsa siz de dijital göçebe sayılırsınız. Bunun için okula ihtiyacınız yok. Gerekli bilgiler internette hazır.
Birçok gelişmiş ülke, dijital yakalılara vizede kolaylık sağlıyor. Dijital göçebe (Bilenen ismiyle dijital nomand) devletler için bir fırsat kapısı oldu. Bu sayede, yetişmiş işgücünü kendilerine çekebiliyorlar. Endonezya, Almanya, Norveç, İspanya, Çekya, İtalya ve Polonya gibi örnekler gözde seçenekler arasında yer alıyor.
