Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ilkinde yerle bir olan yüzlerce binadan biri de Adana’da bulunan Alpargün Apartmanı oldu. Tam 96 kişinin yaşamını yitirdiği binanın müteahhidi Hasan Alpargün, ilk duruşmasında verdiği ‘beton kanseri’ savunmasıyla acılı aileleri çileden çıkardı.
7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depremleri tüm Türkiye’nin yüreğini dağladı. 50 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği depremin açtığı yara uzun yıllar kapanmayacak.
Kahramanmaraş merkezli korkunç sarsıntıların ilkinde enkaza dönen yapılar arasında, Adana’nın Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi’ndeki 14 katlı, 28 daireli Alpargün Apartmanı da yer aldı.
Arama ekipleri ve gönüllerin sürdürdüğü kurtarma çalışmaları uzun süreler devam etti. Söz konusu binanın enkazında 96 kişinin cansız bedeni çıkarıldı.
İlk depremde yerle bir olan Alpargün Apartmanı’na ilişkin soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın hemen ardından KKTC’ye kaçan apartmanın müteahhidi Hasan Alpargün kıskıvrak yakalandı.
Yakalanmasının ardından Adana’ya getirilen Alpargün’ün gazetecilerin yönelttiği ‘Yaptığınız binanın çökmesiyle 96 kişi öldü, ne diyeceksiniz?’ sorusuna verdiği ‘Mukadderat’ yanıtı vicdanlı insanların yüreklerini sızlattı.
Tutuklanan Alpargün hakkında “Bir veya birden fazla kişinin taksirle ölümüne sebebiyet verme” suçundan dava açıldı. Müteahhit Hasan Alpargün bugün Adana 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya katıldı.
Yakınlarını kaybedenlerin maddi zararını karşılayacağını ifade eden Alpargün, 1994’te inşasına başlanıp, 1996’da tamamlanan Alpargün Apartmanı’nın dönemin yasalarına ve deprem yönetmenliğine tamamen uygun yapıldığını belirtti: ‘Denetimin ardından gereken tüm ruhsatlar ve son olarak iskan alındı. Hiç eksik malzeme kullanmadım. Adana’da o dönem 3 büyük deprem oldu. Bu depremlerde binamız hasar almadı. Aradan 26 yıl geçti. 6 Şubat’ta büyük, şiddetli bir deprem yaşandı. Binanın yıkılma sebebi ilk olarak bu şiddettir.’
“Diğer neden ise yağmur, güneş enerji depolarının akıntıları ve su deposunda yaşanan sızmalar sonucu betonun içerisine işleyen suların “beton kanseri’ne neden olmasıdır. Ayrıca su demirlere de zarar vermiştir” açıklaması ise “pes artık” dedirtti.
’72 yaşındayım. Olayın şokuyla travma yaşadım. Her depremzede gibi uzaklaşmak istedim. Kaçmak için gitmedim zaten amacım o olsa başka yere giderdim. Arandığımı öğrenince gidip, bizzat polise teslim oldum. 40 yıldır bu işi yapıyorum. İnsanları hep mutlu etmeye çalıştım’ diyen Alpargün, ‘Hastalıklarımdan dolayı cezaevi şartlarında zorlanıyorum. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum. Bilirkişi raporundaki karot örnekleri hatalıdır. Gereken itirazları yaptık. Benim de orada arkadaşlarım öldü. Bugüne kadar Adana’da yüzlerce konut inşa ettim. Hiç şikayet almadım’ dedi.
Duruşmada, sanığın ardından söz alan mağdurların beyanlarına geçildi. Mağdurlar, apartman daireleri ya da işyerlerinde kolon kesme iddialarının temelsiz olduğunu ifade etti.
Yapım sürecinde kullanılan kalitesiz malzemelerin, enkazın kum yığınına dönüşmesine yol açtığını belirttiler. Ayrıca, mağdurlar, Hasan Alpargün hakkında şikayette bulunduklarını dile getirdiler. Bu durum, duruşmanın seyrini etkileyen önemli bir nokta olarak kaydedildi.
