Sırbistan Novi Sad’daki tren istasyonunda 1 Kasım 2024’te beton sundurmanın çökmesi sonucu meydana gelen ve 15 kişinin hayatını kaybettiği kazanın ardından protestolar devam ediyor. Kazanın üzerinden üç ay geçerken muhabir Rosa van Gool demorgen için değerlendirmelerde bulundu.
1 Kasım’daki felaketten sonra Sırbistan genelinde günlük protestolar yaşanıyor. Sırpların tepkisini çeken birçok sorun bu olayla birleşmiş durumda” değerlendirmesinde bulunan muhabir Rosa van Gool “Geçtiğimiz aylar, Z kuşağının siyasi uyanışını simgeliyor ve bu protestoların arkasındaki itici güç de onlar. Dün Novi Sad’da on binlerce kişinin üç viyadüğü kapatarak gerçekleştirdiği büyük protestoya katıldım. Protestoda, 22 yaşında bir öğrenciyle konuşma fırsatım oldu. Öğrenci, hükümette çalışan anne ve babasının seçim yolsuzluklarına nasıl karıştığını hayatı boyunca gözlemlediğini belirtti. “Sadece en büyük partiye oy vermekle kalmıyorlar, aynı zamanda her biri on arkadaşını ikna etmek zorunda kalıyor. Diğer Avrupa ülkelerinde yaşıtlarının çok daha fazla servete sahip olduklarını da görüyorlar. Tek partili sistemin etkisi hala burada hissediliyor ve bu nesil bundan bıkmış durumda.” dediğini aktardı.
Bir diğer dikkat çeken konunun ise Sırbistan’ın Çin’e satıldığı iddiaları:
Yeniden inşa çalışmaları, Çin’in devlet şirketlerine devredildi ve bunun karşılığında Çin, Sırp altyapısına yatırım yaptı. Bunun yanı sıra, hükümetin felaketi soruşturmak yerine aceleci ve güven vermeyen bir şekilde halı altına süpürmeye çalışması, halk arasında büyük tepkilere yol açtı. İnsanlar, cezasızlık ortamından bıkmış durumda.
Bu durum, özellikle öğrenci gruplarında büyük protestolara neden oldu. Ülke genelindeki fakülteler kapalı, yükseköğretim faaliyetleri durma noktasına geldi. Geçtiğimiz günlerde bir grup öğrenci, Novi Sad’dan başkent Belgrad’a yaklaşık 80 kilometrelik bir yürüyüş yaptı. İlginç olan ise bu protestoların sadece büyük şehirlerle sınırlı kalmayıp, daha küçük yerleşim yerlerine de yayılması.
Bu eylemler diğerlerinden farklı
Sırbistan’ın uzun bir ulusal protesto geleneği olduğu biliniyor, ancak bu eylemler diğerlerinden nasıl farklı? sorusuna ise Gool, “geçtiğimiz aylar, Z kuşağının siyasi uyanışını simgeliyor ve bu protestoların arkasındaki itici güç de onlar. Dün Novi Sad’da on binlerce kişinin üç viyadüğü kapatarak gerçekleştirdiği büyük protestoya katıldım. Protestoda, 22 yaşında bir öğrenciyle konuşma fırsatım oldu. Öğrenci, hükümette çalışan anne ve babasının seçim yolsuzluklarına nasıl karıştığını hayatı boyunca gözlemlediğini belirtti. “Sadece en büyük partiye oy vermekle kalmıyorlar, aynı zamanda her biri on arkadaşını ikna etmek zorunda kalıyor. Diğer Avrupa ülkelerinde yaşıtlarının çok daha fazla servete sahip olduklarını da görüyorlar. Tek partili sistemin etkisi hala burada hissediliyor ve bu nesil bundan bıkmış durumda.” şeklinde cevapladı.
