CHP Sözcüsü Yücel: Telef olacak söylemleri şiddetin zeminini hazırlamıştır

“`html

T24 Haber Merkezi

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘e yönelik gerçekleştirilen saldırıya dair önemli açıklamalarda bulundu. Yücel, “Yakın dönemde söylenen ‘Senin mezarını kazarlar’ ve ‘Bu yolda kaç CHP’li telef olacak’ ifadeleri, genel başkanımıza yönelen şiddetin zeminini oluşturmuştur. İktidar ise adalet sistemini tamamen işlevsiz hale getirmiştir.” dedi.

Deniz Yücel, Meclis Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından basına değerlendirmelerde bulundu. İşte Yücel’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

“Daha çok CHP’li telef olacak diyenler, bu alçakça saldırıyı gerçekleştirenlere cesaret vermiştir.”

“Siyasetin kirli dilinin bir yansıması olarak, Genel Başkanımıza Sayın Özgür Özel’e yönelik bu saldırı, iktidarın toplumda yarattığı kutuplaştırıcı ve düşmanlaştırıcı iklimin bir sonucudur.”

“Siyaseti meşru zeminden çıkararak çatışma alanına çekmeye çalışan kesimler, bu alçakça eylemi gerçekleştirenlere cesaret vermişlerdir. Genel Başkanımıza yönelik yapılan bu saldırı sadece onun şahsına değil, halk iradesine de bir saldırıdır. Bu tür eylemler demokrasiye, hukuka ve barışa direkt bir tehdittir.”

“Son zamanlarda dile getirilen ‘Senin de mezarını kazarlar’ ifadeleri, saldırıların zeminini hazırlamıştır. Aynı zamanda iktidarın adalet sistemini adeta yamalı bohçaya dönüştürmesi de bu durumu destekler niteliktedir.”

Halk arasında cezasızlık algısının yaygınlaştırılması ve bu yanlışa destek veren yasaların çıkarılması ile birlikte adalet sistemi büyük bir sorun yaşamaktadır. İki evladını öldürmekten mahkum edilen bir saldırganın bu kadar hızlı bir şekilde serbest kalması, ülkenin adalet sisteminde ciddi sıkıntılar olduğunu göstermektedir.

Bir ülkede iktidarın adalet reformu adı altında sürekli değişiklikler yapması, ancak bunun sonucunda ana muhalefet partisinin liderine yönelik bir saldırının gerçekleşmesi, hukukun ve adaletin nerede kaldığını sorgulatmaktadır.

“AKP’nin ekonomi politikaları yaşamı daha da zorlaştırıyor.”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı, risksiz bir görev değildir. Biz sorumluluğumuzun bilincindeyiz.
Yürüdüğümüz yolun zorluklarının farkındayız, ancak bu tür saldırılar asla bizi geri adım attıramaz veya korkutamaz.
Cesaretimizi halk iradesi ve milletimizden alıyoruz.

1 Mayıs’ta emekçilerin gözaltına alındığı, Genel Başkanımıza yönelik saldırıların gerçekleştiği bir haftayı geride bıraktık. Haksızlıklar, hukuksuzluklar ve baskılar artarken, AKP’nin ekonomi politikaları halkın yaşamını zorlaştırmaktadır. Ekonomik istikrarsızlık ve yüksek enflasyon, AKP döneminin bir gerçeği olarak karşımıza çıkmaktadır.

“Milyonlar, ‘bugünü de atlattık, yarına Allah kerim’ diyerek hayata tutunmaya çalışıyor.”

Türkiye, yolsuzluklarla dolu bir ülkedir; bir tarafta zenginleşen ve geleceği garanti altına alan bir kesim, diğer tarafta geçim sıkıntısı çeken milyonlar bulunmaktadır. Asgari ücretle yaşamaya çalışan emekliler, çiftçiler ve dar gelirli milyonlarca insan, ay sonunu getirmek için mücadele etmektedir.

“Kredi kartı kullanımları rekor seviyelerde.”

AKP iktidarının yarattığı ekonomik durgunluk, vatandaşları kredi kartlarına yönlendirmekte ve bu da kontrolsüz bir borçlanmaya neden olmaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bireysel kredi kartı borçları hızla artmakta, halk ihtiyaçlarını karşılamak için kredi kartlarına başvurmak zorunda kalmaktadır.

İhtiyaç kredisi faiz oranları sürekli yükselirken, vatandaşlar geçinmekte zorlanmakta ve her ay yeni borçlarla karşılaşmaktadır. Bu durum, AKP hükümetinin yanlış ekonomi politikalarının bir sonucudur.

Hukuksuzlukların yaşandığı bir ortamda, adaletin ve toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanması imkansız hale gelmiştir.

“Hukukun olmadığı bir ülkede çöküş kaçınılmazdır.”

Geçmişte yaşanan afetler ve hukuksuzlukların hiçbirine çözüm üretilmemesi, geleceğin nasıl karanlık olabileceğini göstermektedir. AKP’nin bu tür hükümleri, sadece yolsuzlukları örtmekle kalmıyor, aynı zamanda temel hakları ve adaleti hiçe sayıyor.

Adalet mülkün temelidir. Ancak maalesef günümüzde bu prensip, sadece kağıt üzerinde kalmaktadır. Gerçek anlamda bağımsız ve tarafsız bir yargıya sahip olmadan, bu ülkenin geleceği tehlikededir.

Bizler, Türkiye’nin geleceği için mücadele etmeye devam edeceğiz. 7 Mayıs Çarşamba günü saat 20.30’da Beyazıt Meydanı’nda buluşarak sesimizi daha da yükselteceğiz. Bizim mücadelesi halkın mücadelesidir!

“`

Related Posts

Kavganın ortasında kalan genç kız, yumruk darbesiyle bayıldı

İstanbul Esenyurt’ta sokak ortasında kavgaya tutuşan iki grubun ortasında kalan market çalışanı genç kız, başına aldığı yumruk darbesinin ardından baygınlık geçirdi.

Fiyatları birden yukarı fırlayacak! Her sabah severek tüketiliyor ama…

Trump’ın bu kritik kararının 1 Ağustos’ta yürürlüğe girmesi bekleniyor. Söz konusu karar ABD’li tüketiciler için arz kesintileri ve daha yüksek fiyatlar endişesi de beraberinde getirdi. Öte yandnan kararla birlikte ithal kahvelere de zam gelmesi …

Görevden uzaklaştırılan Tutdere’den ilk açıklama!

Görevinden uzaklaştırılan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, sosyal medya medya hesabından “Asla şaşmayacağız!” ifadelerini kullandı.

Kandilli uyardı, gözler yarına çevrildi! Serinlik önce Marmara ardından İstanbul’da hissedilecek

Sıcak hava dalgasıyla bugün temmuz ayının en sıcak gününü yaşayan Türkiye’de yarından itibaren serin hava beklendiği belirtildi. Serin havaların önce Marmara’da etkisini göstereceği ardından İstanbul’da da hissedileceği kaydedildi. Ayrıca serin havayla birlikte bölge ve megakentte yağış da bekleniyor.

Apple’ın Operasyon Direktörü Jeff Williams, 27 yılın ardından emekli oluyor

William’ın uzun süredir Tim Cook’un yerine şirketin bir sonraki CEO’su olmak için önde gelen adaylardan biri olarak görüldüğü kaydedildi

Yunan liman işçileri, İsrail’e silah taşıyan gemiyi durdurmak için harekete geçti: ‘Ellerimizi kana bulamamalıyız’

İsrail’e gönderilmek üzere limandan hareket etmesi planlanan askeri malzeme yüklü bir gemiyi durdurmak için eylem kararı alan Yunanistan’ın Pire Limanı’ndaki çalışan işçiler, 14 Temmuz Pazartesi sabahı gemiyi engellemeye çalışacaklarını bildirdi.