Bu belirtiyi hafife almayın! 3 haftayı geçtiyse aman dikkat

Ses Kısıklığı Belirti Olabilir, Geç Kalınmamalı!

Uzmanlar, ses kısıklığının sadece basit bir hastalık belirtisi olabileceğini değil, aynı zamanda ciddi hastalıkların habercisi olabileceğini belirtiyor. Ses kısıklığının gelişmesinde kişinin sesini fazla yormasının etkili olduğunu ifade eden Doç. Dr. Hatice Bengü Çobanoğlu, özellikle öğretmenlerin çok konuşması veya ders saatlerinin fazla olması durumunda ses kısıklığına neden olabileceğine dikkat çekiyor.

Çobanoğlu’nun vurguladığı önemli bir konu da ses kısıklıklarının altında yatan sebeplerdir. Özellikle sigara kullanımı, uzun süreli ses kısıklıkları ve gırtlak kanserlerine işaret eden uzmanlar, bu belirtileri hafife almamak gerektiğinin altını çiziyor. Ses kısıklığının, gırtlak kanserlerinin ilk bulgusu olabileceği ve bu nedenle 3 haftadan uzun süren ses kısıklıklarında mutlaka doktora başvurulması gerektiğini belirtiyor.

Ses kısıklığının altında yatan sebepler arasında polip veya nodül gibi iyi huylu lezyonların yer aldığını vurgulayan Çobanoğlu, bu durumlarda ses terapisinin veya cerrahinin çözüm olabileceğini ifade ediyor. Ancak altta yatan bir gırtlak kanseri varsa, bu durumda öncelikle biyopsi alınması gerektiğini belirten uzmanlar, tedavinin cerrahi müdahale, radyoterapi veya gırtlağın alınması gibi yöntemlerle gerçekleştirilebileceğini aktarıyor.

Çobanoğlu, gırtlak kanserlerinde ses kısıklığının yanı sıra yutma güçlüğünün de eşlik edebileceğini ve hastalarda ağrı, nefes darlığı veya boyundaki lenf bezlerinde şişlik gibi belirtilerin görülebileceğini belirtiyor. Bu nedenle iyileşmeyen, uzun süren ses kısıklıklarında hastaların mutlaka kulak burun boğaz hekimine başvurması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, kanserden ziyade, geç kalmaktan endişelenilmesi gerektiğini söylüyor.

“Kanserden değil, geç kalmaktan korkmalıyız”

Related Posts

Uzmanından ağız gargarası için uyarı: ‘Seçerken üç kez düşünün’

Diş Hekimi ve Ağız, Diş, Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, özellikle alkol ve asit bazlı ağız gargaralarının tat alma duyusunun kaybından diş minesinde erozyona, ağız mukozasında ülser oluşumuna kadar birçok risk içerdiğini belirterek, “Ağız gargarası seçerken üç kez düşünün” dedi.

Ülkemizden gençler ‘kaygılı’: ‘Gençlerin ülkemizde yaşam kaygısı yüksek’

Türkiye’de gençlerin en büyük sorunlarından biri gelecek kaygısı. Zorlaşan hayat şartları gençleri, geleceğe karşı umutsuzluğa düşürüyor. Şen, bu sürecin gençleri nasıl etkilediğini gazetemize anlattı.

Sebze meyvedeki pestisiti yok eden Japon taktiği! Evdeki 2 malzeme yetiyor

İlkbaharın taptaze çilekleri, parlak renkleri ve iştah açıcı görünümleriyle sofralarımıza gelir. Ancak bu lezzetli meyvede gizlenen pestisitler sağlığımız için bir tehdit oluşturabilir. Bu aşamada, sadece su altında durulayarak yapılan temizlik yetersiz kalabiliyor. İşte Japonların sırrı.

Seyahatte karşılaşabileceğiniz ölümcül risk: Belirtilere dikkat!

Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen sıtma, özellikle tropikal bölgelerde yeniden yükselişte. Tropikal bölgelerden gelen vakalarda endişe verici bir artış yaşandığını vurgulayan Prof. Dr. Bahadır Ceylan, yüksek ateşle başlayan hastalığın tedavi edilmezse çoklu organ yetmezliği ve ölümle sonuçlanabileceğine dikkat çekti.

Uyurken vücudunuzu yıpratan alışkanlık: Siz hangi pozisyonda yatıyorsunuz?

Her gece farkında olmadan yaptığınız bu alışkanlık sağlığınızı tehdit ediyor olabilir. Özellikle apne ve reflü hastaları tetikliyor. Prof. Dr. Sinem İliaz, en riskli yatış şeklini açıkladı.

Uzmanı açıkladı: ‘Bel fıtığının ameliyatsız tedavisi mümkün’

Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Özkan Yükselmiş, “Uzun süre oturmak, ağır yük kaldırmak gibi nedenlerle ortaya çıkan bel fıtığı, küresel bir sağlık sorununa dönüşüyor. Robotik lazerle bel fıtığı tedavisini ağrısız, neştersiz ve hızlı bir şekilde çözebiliyoruz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir